Bu başlığa inananlardan mısınız? Haydi sorgulayalım.
Mesela ”Yaptığım her şeyi ”Yaratıcımın korkusundan yapıyorum diyenlerdensiniz.
Var sayalım, hafızanızı sildim. İnancınız kalmadı. O zaman her türlü kötülüğü yapmaya açık mı olacaksınız? Eğer yaptığınız tüm iyi şeyleri sadece Yaradan’ın korkusundan yapıyorsanız, düşündüğünüz tüm kötü şeyleri de aynı düşünceyle yapmıyorsanız ,kusura bakmayın bence siz iyi bir insan değilsiniz.
Zorlamayla iyi insan olunmaz.
Başınıza bir kaza gelebilir. Hafızanız sıfırlanıp, inandığınız her şeyi unutabilirsin. O aşamada sınırsız kötülük yapmayacağınıza, bastırdığınız duyguların ortaya çıkmayacağına emin misiniz?
”Düşünce suçu diye bir şey yoktur.” deniyor. Evet düşünce suçu yok. Ama zihinde saklanıp, korkudan dolayı fiiliyata geçemeyen o düşünceler, insanlar cinnet geçirip bir anda sıfırlandığında ailelerini ve kendilerini öldürtebiliyor. Aynı şeyler insanların hırstan gözleri döndüğünde de olabiliyor. ”Bir anda şeytana uydum.” sözü çok tanıdık değil mi? Aslında o öyle biranda olmuyor. Sizin altyapınızda saklı doğru zamanın gelmesini bekliyor.
İnanç, insanın sığındığı bir olgudur. Biraz gerçeklerden kaçıştır. Zor zamanda psikolojik destektir. Ancak, insanlara inançla çok baskı yapıldığında, korku unsuru olarak kullanıldığında ters teper.
İnancın bir cinnet noktası vardır. Eğer bu noktada ruhunuzun temelinde iyilik yoksa, her şeyi dini baskı altında yapmışsanız. Kötünün en kötüsü olmaya hazır olun.
İleride dinlerin olmayacağını düşünenlerdenim. Yine de bu bir Yaratıcımız olduğu gerçeğini hiç bir zaman değiştirmeyecek. Korku, bu dünyanın korkusu, bu dünyada yaşanan bir şey. Zaten Yaradan’a inanıyorsan, korkulardan ona sığınıyorsun.
İyi bir ruhsan, güzellikler kendiliğinden geliyor. Ama derinlerde kötülükler saklıyorsan, karanlıktan kaçamıyorsun. ”Senin olan sana gelir” sözünün özü budur.
Ruhunuzu temiz ve iyi tutun. Sevgiyle kalın.