Archive | Ocak 2024

AKIŞINI KEŞFETMEK

Bugünkü yazım çok önemli. Çünkü sizin için bütün düğümleri çözmeyi planlıyorum.

Dünyada kendinizi küçücük ve kaybolmuş hissettiğiniz, tüm isteklerinizi yitirdiğiniz veya çaresizce çırpındığınız ama hiç bir yere varamadığınızı düşündüğünüz zamanlar kesinlikle olmuştur. Hatta kendi kendinize aşılmaz duvarlar diktiğiniz, bu dünyaya ait değilmişsiniz gibi hissettiğiniz, sizi kimsenin bulamayacağı bir yere çekip gitmek istediğiniz, çevrenizde bir sürü insan varken anlaşılamamanın yalnızlığını yaşadığınız zamanlar da mutlaka olmuştur. Tüm bunlar henüz hayatının akışını bulamamış bir insan için normal tepkilerdir.

Hayatının akışını bulan insan için yaşanan tüm sıkıntılar, gelip geçicidir. Akışı bulduğunuz ve ona katıldığınız andan itibaren düzelmeye, ait hissetmeye, mutlu olmaya başlarsınız. Acı anlam katıldığında acı olmaktan çıkar.

Herkesin bir vücut ritmi vardır. Kalbinin atış hızı farklıdır. Damarlarındaki kanın akış hızı farklıdır. Vücutlarımızda da elektrik akımı bulunur. Her insanın nöronlarındaki voltaj farklıdır. Bazılarımızda hızlı bazılarımızda yavaş iletim sağlar. Bu da zihnimizi etkileyen akıştır.

Böylece her birimizin neden benzersiz ve eşsiz olduğunu anlayabiliriz. Farklı zevklerimizin, farklı mutluluklarımızın, farklı anlamlarımızın olmasının nedeni vücutlarımızın akışının farklı olmasından kaynaklanır.

Bizim dışımızda tabii ki bir de evrenin akışı vardır. İnsan kendi akışını bulamadan evrenin akışına uyum sağlayamaz. Bu nedenle kendi akışımızı bulmak zorundayız. Bunu bulduğumuz anda aslında evrenle de akışımızı yakalamış olacağız. Çünkü tatmin olma ve ait olma hislerimiz devreye girecek.

Peki nedir bu akış? İnsanın akışını bulması onun yoğun bir mutlulukla, tam konsantre olarak zamanın nasıl geçtiğini anlamadan, hatta zaman, yer, vücut kavramlarını yitirip tüm ruhuyla kendinden geçip zevkle yapacağı konuyu bulmasıdır. Bu öyle bir şeydir ki :Bulduğunuzda daha çok öğrenmek istersiniz, öğrendikçe ve yeni şeyler ortaya çıkardıkça daha çok zevk alırsınız. Akışı bulduğunuzda artık herşey güzelleşir. Hatta yanınıza sizin akışınızı hisseden doğru insanlar gelmeye başlar.

Akış her şey olabilir. Benim için yazı yazmak. Bir başkası için dans etmek, dikiş dikmek, resim yapmak, takı yapmak, fotoğraf çekmek, bir şeyler öğretmek, hayvanlara çocuklara doğaya yardım etmek olabilir. Farklı şeyler de olabilir.

Mesela bir arkadaşımın akışı ev düzenlemekti. Şu anda bu işten çok ciddi para kazanıyor. Akışı bulmak insana para da kazandırır.

Sonuç olarak her insanın bir akışı vardır. Bulanlar şanslı olsa da henüz bulamayanlara denemekten vazgeçmemelerini bulduklarında mutluluğu, doğru insanları, özgürlüğü bulacaklarını söylemek istiyorum.

Sevgiyle kalın,

KABE’NİN HİSSETTİRDİKLERİ

Ümre’ye gitmek hep aklımın bir kenarında vardı. Ancak, kendimi hazır hissetmiyordum.

Nasıl desem; ”Daha rüyasına beyaz sakallı dede girecek kadar iyi biri değilim.Yeterince layık değilim.Biraz daha iyi ve düzgün olmalıyım.”gibi bir takım düşüncelerim vardı.

Aniden oldu.Kendimi bir anda Mekke yolunda buldum.Yolda aklımdan insanların söyledikleri geçiyordu.”Çok etkilendik.Farklı bir duygu” gibi şeyler diyorlardı. Açıkçası korkuyordum.Ya ben bir şey hissetmezsem.diye.Çünkü beni tanıyan bilir duygularımı içimde saklayamam.Neyse odur değiştiremem de.

Gelelim yolculuğumuza,öyle turla filan değil bodoslama kendi kendimize yola çıktık.Yola çıkmadan neler yapmamız gerektiği ile ilgili bir sürü Youtube videosu da izledik.Zaten okuduklarımda da Kabe’yi görmeden hakettiğinize inanmayın gibi şeyler yazıyordu.Görebilecek miyim aceba diye düşünüyordum.Bu arada dediklerim sadece iki gün içinde oldu.Uzun zaman aralığı diye düşünmeyin.

Sonra kurallara uygun olarak Kabe’yi görene kadar Telbiye duasını okumaya başladım.”Buyur ey Rabbim huzuruna geldim.Emrin üzerine geldim.Her şeyimle emrine amadeyim.Sana teslim oldum.”

Veee Kabe’yi gördüğüm o müthiş an. Bakıp kaldım. Gözlerimden yaşlar boşaldı.İçimden ”Allah’ım işte buradayım; çağırdın geldim.Hatalarım için özür dilerim.Bana verdiğin her şey için teşekkür ederim.”dedim.

Kabe, büyük ve ilahi bir mıknatıs binlerce insan gece gündüz hem birbirinden bağımsız, hem birbirleriyle bağımlı bir ahenk içinde çevresinde dönüyor. Orada ırk,yoksul,zengin,güzel,çirkin ayrımı yok. Bütün insanlar eşit.

Çevresinde tavaf ederken aklınızda sadece iyilik dilekleri oluyor.Benim aklıma kötü bir şey hiç gelmedi.Sanırım bir çeşit trans hali.Bütün hislerinden ve varlığından soyunup, ruhunla başbaşa kalıyorsun.Başka herşey önemini yitiriyor.

Ayrılma zamanım geldiğinde defalarca arkamı dönüp baktım. İyi ki tek başıma değildim. Çünkü biliyordum.Eğer yalnız olsaydım asla ayrılamazdım.

Okuyan herkese sevgilerimle ,

Sağlık ve mutlulukla kalın.

22